İSVİÇRE’DE İSLAMİ FAALİYET
Takriben 1974 senesinde bazi salonlarda başlayan irşad faaliyetleri yavaş yavaş kiralanan Mescidler ile kısmen programlı bir hale gelmeye başlamıştır.
Önceleri bazı zevat tarafından ferdi gayretler ile yürütülen bu çalışmalar, daha sonra cemiyetler dernekler kurularak diğer müslümanların iştirakları ile biraz daha ciddi hale gelmesi sağlanmıştır.
İsviçre’de yaşamakta olan müslümanların sayısı, resmi olmamakla beraber, yüzbin civarında tahmin edilmektedir. Bu sayının ekseriyetini müslüman türkler teşkil etmekte ve işci olarak burada çalışmaktadırlar. Kısmen işci, kısmen tahsil maksadıyla müslüman araplar ve yine işci olarak yugoslav müslümanlar burada yaşamakta…
Çeşitli maksatlarlada pakistan, Afganistan ve diğer ülkelerden de burada yaşayanlar mevcuttur. Yerli müslümanların kesin sayısı belli olmamakla beraber mevcudiyeti ele alınınca İsviçre’de ki durum anlaşılmış ve problemlerin büyüklüğü ve ehemmiyeti takdir edilmiş olur.
Hülaseten ifade edilmek istenirse; Bir müslüman doğumundan ölümüne kadar kendisini alakadar eden bütün müşküllerle karşı karşıyadır ve en mühimi bütün bu müşküllerini kendisi halletmekle mükellef olmaktadır.
Bu mükellefiyeti müdrik bir kısım müslüman kardeşimiz dernekler, cemiyetler, müşterek hareket için federasyon ve müesseseler kurdular, aidatlar ve yardımlarla mescidler açtılar. Kısmi küllisi bu mescidlerin kiralanarak tutulmuştur. Cenevre’de Suudi arabistan bir mescid inşa ettirmiş, iki bölgede de müslümanlar sadece mescid vazifesi görebilen bina satın alabilmişlerdir.
Kiralanan mescidlerde haftanın bir veya iki gününde müslüman çocuklarına dinini öğrenme veya muhafaza edebilmesi için dersler verilmektedir.
(Asla kifayet etmemektedir. Çünkü, bütün hafta çocuklar başka dinlere mensup çocuklarla bir arada bulunmak mecburiyetindedirler.
Yetişkinlere de yine mescidlerde, yeterli olmamakla beraber dinini öğrenme ve muhafaza etmek hususunda irşad edilmek üzere dersler verilmektedir.
Açılan mescidlerde imamlık vazifesini bölgede o bulunanlar zaman ayırmak süretiyle yapmakta, çok az mescidde fiilen imam bulunmaktadır. Gençlerin muhafazası için ayda bir seminerlerle kültürlerinin gelişmesine yardımcı oluyoruz.
Ölülerimizin memleketlerine nakli için cenaze sandığı ismi altında yardımlaşma yapıyor cenazelerimizi naklediyoruz. Müslüman mezarlığımız olmadığından…
Şimdilik cemaate hitab eden, fotokopi usulüyle, iki ayda bir basit mecmua neşrediyoruz. Muhim İslami günlerde ihtifaller tertip ediyoruz. Bu hizmetleri ve benzerlerini yaparken maddi bakımdan sadece azalarımızın verdiği aidatlarla iktifa etmiş, hariçten asla yardım talebinde bulunmamışız, bulunmuyoruz.
Bütün bu yapılan hizmetler, yapılması icabedenler yanında bir hiç mesabesindedir. Çünkü mescidlerin binaları bize ait değil kiralıktır, her an çıkış verip bizi atabilirler.
Çocuklarımızın okuyacağı mekteplerimiz yoktur. Çalışan ailelerin çocukları için bakım evleri yoktur. Bu çocuklar ve bütün müslümanlar gida bakımından helâl yeyip yemediklerinden emin bulunmamaktadırlar.
Pek çok bölgede henüz mescid açılmamıştır. Mescidlerin ekserisinde ehil imam bulunmamaktadır. Hizmetlerin istikrarı için ciddi ve kalıcı müesseseler kurulmamıştır.
Burada yaşayan müslümanların meselelerine ışık tutacak neşriyatımız yoktur. Müslümanların ölülerini defnedebileceğimiz mezarlıklarımız bulunmamaktadır. Müslümanlığa alaka düyanlara ve bizzat müslümanların diğer meselelerine yardımcı olabilecek danışma merkezlerini ve personelini henüz temin edebilmiş değiliz.
Bu saydığımız ve daha sayamadığımız meseleleri çözmek ve halletmek için düşündük ve bir İSLAM VAKFI kurduk. Vakıf, İsviçre resmi makamları tarafından tasdik edilmiştir. Vakfın kuruluş gayesini aşağıda takdim ediyoruz.
Bütün müslüman dernek, cemiyet, federasyon, müessese ve ferdleri bu “İSLAM VAKFI” na yardımcı olmaya davet ediyoruz.
“ İyilikte ve takvada yardımlaşın” emri ilahisi düstürümüz olsun…
İSLAM VAKFI KURULUŞ GAYESİ
Bu Vakıf İsviçre’de yaşayan yabancı müslümanların manevi inançlarını ve içtimai muavenetlerini takviye maksadıyla kurulmuştur.
1) Mescidler açmak, mescid için imam, mescid için talim ve terbiye için muallim temin etmek.
2) Mescid harici Kinderkrippe, Kindergarten açmak ve yaşatmak. Dini tedrisata devam etmek isteyen çocuklar için yatılı mektep açma imkanlarını sağlamak. Bu meselelerin halli için bir eğitim komisyonu kurmak.
3) İsviçre’deki müslümanların dini, ictimai ve kültürel mesailin halli istikametinde çalışacak, danışma merkezleri açmak ve personelini temin etmek.
4) Merkezlerde İslam’i araştırmalar için kütüphaneler açmak.
5) İsviçre’deki yabancılara hitap edebilecek neşriyat için matbaaya vücüd vermek.
6) Maddi imkansızlıktan tahsiline devam edemeyen müslüman talebelere burs vererek tahsillerinin ikmaline yardımcı olmak.
7) Fevka’lade hallerde maddi sıkıntıya düşmüş olan müslümanlara madden yardımcı olmak.
8) Müslümanlara mahsus mezarlıklar satın almak, veya hükümetlerden temine çalışmak.
9) İslam vakfının hizmetlerinden istifade etmek isteyen teşekkül ve eşhasın en çok muhtaç olanlarına evveliyet tanımak.
Evet Muhterem Müslüman kardeşlerim 1973-74 den beri başlayıp devam eden bu hizmetler, geliştikce, ciddiyet ve samimiyet kazandıkça dikkatleri çekmeye başlamıştır.
İbadetlerini edememe sıkıntısı içinde olanlar koşmuşlar destek vermişler, ellerinden gelen gayreti göstermeye çalışmışlardır.
Müslümanlığına toz kondurmadığı halde ibadetten üşenenler, ucundanda olsa Cuma ve Bayram namazlarına iştirak etmeye gayret edenler olmuş.
Müslümanlığı sadece vicdanlardan ibaret sayanlar, kalbleri temiz olduğundan dem vuranlar, gizli islam düşmanı olduğundan haberi olmayanlar da karşı durmaktan engellemeye çalışmaktan geri durmamışlardır.
Bütün bu hareketlilik içinde 1980 sene başlarına kadar devam eden mümkün mertebe dost olan ile olmayanın belli olduğu dönem devam etmiştir.
1980-81 dönemlerinde oldukca hareketli heyecanlı gelişen, birde hizmetlerin daha bir düzgün şekilde verilebilmesinin alt yapısını oluşturacak vakıf kurma çalışmalarının duyulması ile birlikte bu hizmetlerden rahatsız olanlar, pay kapmak isteyenler, gelişmelerin hizmetlerin önlerini kesmek isteyenler.
Bunların içinde teşkilatlarının isviçrede de bir şubesini açmak için uğraşanlar, müslümanları bir rant kapısı görenler derken, yavaş yavaş bölünmeler, ayrılmalar, tenkit etmeler, tehdit etmeler, hakaretler derken ihlas ile istismarın mücadelesine şahit olduk. Yıllarca haram ve şüpheli gidalar ile beslenen bünyeler içindeki tahribatlar ile istismar tarafı malesef ağır basıyordu….
Günümüzde bakıldığı zaman müslümanlar adına şöyle veya böyle bir çok kazanımlar olduğu görülsede maalesef İslam adına henüz islamın fazla bir kazanım içinde olduğumuzu söylemek kolay değil.
Tahrik edici hatalarımızın başında dağınıklık, peşinden helal gida sıkıntısı geliyor,
Mustafa Öztürk 15.03.2014